26 Aralık 2011 Pazartesi


KAFE

dili yok ezgilerin
 izleri olur
 derin..
 bir kafe alır
seni yürütür
Elbruz'ta gezdirir
Gunip'te dinlenirsin.
zülüfler,gamzeler geçer aklından
döğüş  dolu yolarda gezersin.
boynuna ilmekler vurulur
sökülür ciğerlerin
bıçağın üzerinde tabanların
ha bölündün ha bölüneceksin
kulağına çarpan sesin
umutdur nefesi.
kafe bin can
içinde bir nehir
kafkaslardan
çerkes kaması kadar sivri
ayak parmak uçları.
dimdik yaşamak içindir.
gönlümde çağıldıyan
ağlayan kafe,mahzun derin.
avuçlarımda saçların
ha çıktım gökyüzüne
ha çekdim seni aydan.
kafe içimde akan nehir
sen gönlümdeki aşksın
söylesin Karadeniz
haykırsın Dagıstan
kaç bin can
kaç bin can
kafe çalsın ağlasın
geçsin içimden nehir.

Hiç yorum yok: